ÖZET Özünde siyaset ve değer ilişkisine odaklanan bu çalışma, siyasal aktörlerin söylemlerine gömülü olan değerleri belirlemeyi ve bunların insanlardaki karşılığını değerler açısından anlamayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede Schwartz Değer Ölçeği’nde yer alan değerlerin analiz kategorileri olarak kullanıldığı bir içerik analizi gerçekleştirilmiştir. 2000’ler Türkiye siyasetinde hakim olan değer önceliklerini belirlemek amacıyla, 3 Kasım 2002, 22 Temmuz 2007 ve 12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde siyasal aktörlerin medyaya yansıyan söylemleri incelenmiştir. Böylece siyasal aktörlerin seçmeni ikna etmek için hangi beklenti ve değerlere seslendikleri, siyasetin değişen ve değişmeyen değer öncelikleri ve Türkiye siyasetinin değer öncelikleri belirlenmiştir. Ardında siyaset söylemine egemen olan bu değer önceliklerine yönelik sokaktaki insanın tutumunu ölçmek üzere bir ölçek çalışması yapılmış ve Türkiye temsili örneklemine uygulanmıştır. Analizler sonucunda Türkiye’de siyasal söylemin ortak bir siyasal popüler kültürden beslendiği, kazanan/kaybeden parti farkı olmaksızın benzer değerlere yaslanan söylemlerle seçmene seslenildiği bulgulanmıştır. Sıradan politik kültürün ortak iyisini temsil eden ve siyasette söylemsel önceliğe sahip olan bu temel değerler; yardımseverlik, kendini yönetme, güç, güvenlik ve başarıdır. Türkiye’de siyasal söylemin karşıt kutuplarda yer alan kendini geliştirme ve kendini aşmışlık üst düzey değerleri üzerine kurulu olduğu, bu karşıtlığın da popülist söylemleri beslediği gözlenmiştir. Siyasal aktörlerin medyadaki popülist söylemlerinin değerler açısından betimlenmesinin ardından, bu siyasi değerlerin toplumun siyasal tercihlerindeki karşılığını bulmak ve demografik değişkenler üzerinden haritasını çıkarmak amacıyla alan araştırması yapılmıştır. Araştırma sonucunda siyasetteki değerlerin toplumda üç boyutta karşılık bulduğu saptanmıştır. Bu boyutlar anlamlandırıldığında, Türkiye toplumunda siyasal tercihlerinde hakim olan değer alanlarının, istikrar ve düzen odaklı güçlü iktidar beklentisi; kalkındırmacı, dürüst, çözüm odaklı siyaset beklentisi; güçlü liderlik beklentisi olduğu görülmüştür. Toplumun oy verme davranışında, gündelik hayatı kolaylaştırmaya, yaşadıkları sorunlara çözüm bulmaya, refah beklentisini karşılamaya yönelik değerlerin toplandığı kalkındırmacı, dürüst, çözüm odaklı siyaset beklentisi boyutunun belirleyici olduğu saptanmıştır. Schwartz Değer Ölçeği’ndeki farklı ve çatışan güdü, motivasyon ve beklentilere denk gelen değer ifadelerinin toplandığı bu boyut, ayrıca “Popüler Siyasal Kültür Değer Ölçeği” olarak adlandırılmıştır. Anahtar Kelimeler: Türkiye, Schwartz Değer Ölçeği, değer, siyasal söylem, seçim.
SUMMARY Focusing on the politics and value relationship at its core, this study aims to determine the values embedded in the discourses of political actors and to understand their values in terms of their values. In this framework, a content analysis was conducted in which the values in the Schwartz Value Scale were used as analysis categories. In order to determine the prevailing value priorities in the 2000s Turkish politics, the discourses of political actors reflected in the media were examined before the elections of 3 November 2002, 22 July 2007 and 12 June 2011. Thus, what are the expectations and values of political actors to convince electors, the changing and unchanging value priorities of politics and the value priorities of Turkish politics have been determined. Following this, a scale was developed to measure the attitude of the person in the street to the value priorities that dominated the discourse of politics and applied to the Turkish representative sample. As a result of the analyzes, it is detected that the political discourse in Turkey is fed from a common political popular culture and the choices are called with discourses which lean on similar values without winning/losing party difference. These basic values, which represent the common good of the ordinary political culture and which have political discursive priority, benevolence, self-direction, power, security and achievement. It is observed that the political discourse in Turkey is based on the high level values of selfenhancement and self-transcendence which are in the opposite poles and this opposition also feeds populist rhetoric. After describing the values of populist rhetoric of the media in terms of the values of the political actors, a survey was conducted to find out the political values of these values in terms of the society's political preferences and to map them out on demographic variables. As a result of the research, it has been determined that the values in politics correspond to three dimensions in society. When these dimensions are taken into consideration, the values of power dominated by political preferences in Turkish society are strong power-oriented expectations of stability and order; developmentist, honest, solution oriented politics anticipator; strong leadership expectation. It has been determined that the dimension of decentralized, honest, solution-oriented politics expectancy, in which the values of society's voting behavior are facilitated to facilitate everyday life, to find solutions to the problems they are experiencing and to meet the expectation of prosperity. This dimension of value expressions corresponding to different and conflicting motivations, motivations and expectations in the Schwartz Value Scale is also called the Popular Political Cultural Value Scale. Keywords: Turkey, Schwartz Value Scale, values, political discourse, election