Aim: The aim of this study is to identify the frequency of stroke among severe acute respiratory syndrome coronavirus 2 (SARS-CoV-2) cases in Sakarya city, to find out the clinical characteristics of patients diagnosed with stroke and to contribute to the national database. Material and Methods: This retrospective study was carried out with 783 cases diagnosed with SARS-CoV-2 between April-June 2020 at the pandemic hospital in Sakarya city. Patients were compared in terms of age, National Institute of Health Stroke Scale (NIHSS), risk factors, radiological findings, inpatient treatment, intubation, and mortality rates. Results: Out of 26 cases of ischemic stroke, 11 (42.3%) were male and 15 (57.7%) were female. In terms of infarction localization, the cause was medial cerebral artery (MCA) in 4 (15.4%) patients, top of the basilar in 2 (7.7%) patients, basilar artery in 1 (3.8%) patient, lacunar in 9 (34.6%) patients and anterior system in 10 (38.5%) patients. There was no significant difference in terms of D-dimer and C-reactive protein (CRP) levels according to disease severity (both p=0.262). Three (0.38%) patients presented with stroke findings and were diagnosed with SARS-CoV-2. Cryptogenic stroke was detected in 8 (30.8%) of the SARS-CoV-2 cases. Stroke frequency was calculated as 3.3% among the SARS-CoV-2 cases in Sakarya city. Conclusion: This is the first study to identify the frequency of stroke among SARS-CoV-2 patients in Sakarya city and Turkey. Our study is important as it shows that preventing or treating ischemic stroke in SARS-CoV-2 cases contributes greatly to the reduction of mortality.
Amaç: Bu çalışmanın amacı Sakarya ilindeki şiddetli akut solunum yolu sendromu koronavirüsü 2 (severe acute respiratory syndrome coronavirus 2, SARS-CoV-2) olgularında inme sıklığını tespit etmek, inme tanısı almış olan hastaların klinik özelliklerini ortaya koyabilmek ve ulusal veri tabanına katkıda bulunmaktır. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma, Sakarya ilindeki pandemi hastanesinde Nisan-Haziran 2020 tarihleri arasında SARS-CoV-2 tanısı alan 783 olgu ile geriye dönük olarak yürütüldü. Hastalar, yaş, Ulusal Sağlık Enstitüleri İnme Skalası (National Institute of Health Stroke Scale, NIHSS), risk faktörleri, radyolojik bulgular, yatarak tedavi, entübe olma durumları ve mortalite oranları bakımından karşılaştırıldı. Bulgular: Yirmi altı iskemik inmeli olgunun 11 (%42,3)’i erkek ve 15 (%57,7)’i kadın idi. Enfarkt lokalizasyonu bakımından 26 hastanın 4 (%15,4)’ü orta serebral arter (medial cerebral artery, MCA), 2 (%7,7)’si baziller tepe, 1 (%3,8)’i baziller arter, 9 (%34,6)’u laküner, 10 (%38,5)’u arka sistemden kaynaklanmaktaydı. D-Dimer ve C-reaktif protein (C-reactive protein, CRP) düzeyleri bakımından hastalık şiddetine göre anlamlı bir farklılık yoktu (her iki p=0,262). Üç (%0,38) hasta inme bulgusuyla gelip SARS-CoV-2 tanısı almıştı. SARS-CoV-2 olgularının 8 (%30,8)’inde kriptojenik inme tespit edildi. Sakarya ilinde SARS-CoV-2 olgularında inme sıklığı %3,3 olarak hesaplandı. Sonuç: Bu çalışma SARS-CoV-2 hastalarında inme sıklığını tespit etmeye yönelik Sakarya ilinde ve Türkiye’de yapılmış ilk çalışmadır. Çalışmamız, SARS-CoV-2 olgularında iskemik inmenin önlenebilmesi ve tedavi edilebilmesinin mortalitenin azalmasına belirgin katkı sunduğunu göstermesi bakımından önemlidir.