Objective: The primary aim of this study was to investigate the role of platelet-lymphocyte ratio (PLR) to predict bleeding risk in nonvalvular atrial fibrillation (NVAF). Secondary aim was to determine the possible relation between PLR and thromboembolic and bleeding risk scores. Tertiary aim was to evaluate the predictive value of PLR for the patients in the therapeutic international normalized ratio (INR) range. Method: PLR was calculated from the complete blood count of 228 patients who were under warfarin management for NVAF. The patients were called and it was questioned whether they had experienced the bleeding event within six months after measurement of the PLR values. Correspondence/Yazışma Adresi: Kahraman Cosansu, Deparment of Cardiology, Sakarya University, Education and Research Hospital Sakarya, Turkey, 54100 e-mail: kahraman141@gmail.com DOI: 10.5798/dicletip.705814 Results: Bleeding event was observed in 48 patients after the PLR was calculated. It was found significantly correlation between PLR and CHA2DVAS2C (p<0.01) and HAS-BLED score (p<0,001). The ROC analysis showed that PLR predicted bleeding with a sensitivity of 83% and with a specificity of 84%, using a cut-off value of 165,9. The AUC (area under the curve) for the PLR was found 0.88 (p<0.001). PLR predicted the patients in therapeutic INR range with a sensitivity of 75% at ROC analysis, when using a cut-off value of 125,3 and AUC for the PLR was 0.73 (p<0.001). In the multivariate regression analysis, PLR>165,9 was determined significant indicator for bleeding (p<0.001) and showed more than a 12- fold increased risk of bleeding (12.27, [5.74-26.21]) Conclusions: The results of the present study indicate that the PLR might be a useful parameter to detect the risk of bleeding. To our knowledge, this is the first study demonstrating the correlation of PLR with both CHA2DS2-VASc and HAS-BLED risk scores. PLR may also predict the patients within the therapeutic INR range.
Amaç: Bu çalışmanın birincil amacı, PLR'nın NVAF'da kanama riskini tahmin etmedeki rolünü araştırmaktı. İkincil amaç, PLR ile tromboembolik ve kanama riski skorları arasındaki olası ilişkiyi belirlemekti. Üçüncül amaç, terapötik INR aralığındaki hastalar için PLR'nin prediktif değerini değerlendirmekti. Yöntemler: PLR, non-valvüler AF nedeniyle warfarin tedavisi altında olan 228 hastanın tam kan sayımından hesaplandı. PLR değerlerinin ölçümünden altı ay sonra hastalara telefon edildi ve bu altı ay içinde herhangi bir kanama olayı yaşayıp yaşamadığı sorgulandı. Bulgular: PLR hesaplandıktan sonra 48 hastada kanama olayı gözlendi. PLR ile CHA2DVAS2C (p <0.01) ve HASBLED skorları (p <0,001) arasında anlamlı bir korelasyon bulundu. ROC analizi, kesim değeri olarak 165,9 alındığında, PLR'nin kanamayı %83 hassasiyet ve %84 özgüllük ile tahmin ettiğini göstermiştir. PLR için AUC (eğrinin altındaki alan) 0,88 (p <0,001) bulundu. ROC analizinde PLR için 125,3 kesme değeri kullanıldığında, PLR %75 hassasiyetle terapötik INR aralığında bulunan hastaları öngördü ve AUC 0,73 saptandı (p <0,001). Çok değişkenli regresyon analizinde, PLR> 165,9 değeri kanama için önemli bir gösterge olarak belirlendi (p <0.001) ve 12 kattan fazla kanama riski olduğunu gösterdi (12.27, [5.74-26.21]). Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları PLR'nin kanama riskini saptamak için yararlı bir parametre olabileceğini göstermektedir. Bildiğimiz kadarıyla, bu PLR'nin hem CHA2DS2-VASc hem de HAS-BLED risk skorları ile korelasyonunu gösteren ilk çalışmadır. PLR ayrıca terapötik INR aralığındaki hastaları da öngörebilir.