Bu makalede, İslam hukukunda mükellefiyet için gerekli görülen cinsî gelişim anlamındaki bulûğ ile daha çok malî hukuk alanında gözetilen rüşd kavramı incelenerek aralarındaki ilişkiye dair değerlendirmelere yer verildi. Bu iki kavram ve ilgili hükümlere yönelik doktrin incelemesi neticesinde konuyla ilgili görüşlerin mutlak olmadığı ve güncel verilerle yeniden değerlendirilmeye elverişli olduğu görülmektedir. İnsan tasarrufları çok geniş bir alana yayılmıştır. Bu tasarrufların tamamını bir makalede ele almak mümkün olmayacağından çalışmamız ceza hukuku ile sınırlandırılmıştır. Makalede öncelikle ceza ehliyetine dair klasik görüşler incelendi. Akabinde cinsî olgunluğun ceza hukukunda tek başına yeterli olduğu düşüncesi, endokrinoloji, gelişim psikolojisi, klinik psikoloji, adalet psikolojisi gibi pozitif bilimlerin verileri ışığında yeniden değerlendirildi; cezaî rüşd şeklinde bir kavramsallaşmanın imkânı ve içeriğine dair bir yaklaşım sunuldu. Araştırmada ceza sorumluluğu için yaş tayin etmek ve bu yaş öncesinde bireye ceza soruşturması açmayı önlemek şeklindeki hukuk yaklaşımı ile ceza sorumluluğunun takdirini hâkime bırakma yaklaşımından istifade edilmiştir. Gelişim dönemleri ve özelliklerine dair Türkiye’de yapılmış çalışmalarda, ortalama bulûğ yaşı yaklaşık 14 olarak tespit edilmiştir. Bilimsel araştırmalara konu olan ergen bireylerdeki ruhsal dalgalanmaların 14 yaş sonrası azalmaya başladığı ancak beynin yönetici merkezinin tam olgunlaşmaması nedeniyle davranışlarını yönlendirme ve telkinden bağımsız hareket etme kabiliyetinin daha ileri safhalarda gerçekleştiği gözlenmiştir. Bu bilgiler ışığında makalede ceza ehliyeti ve cezanın tahfifi konusu değerlendirilmiştir.
In this article, the discovery in terms of sexual maturity (bulugh), which is considered necessary for liability in Islamic law, and the concept of majority (rushd), which are mostly in the field of financial law, are examined and considerations regarding the relationship between them are included. As a result of the doctrine review regarding these two concepts and related provisions, it is seen that the views on the subject are not closed to interpretation and are suitable for re-evaluation with current data. Human behavior has spread over a wide field. As it will not be possible to address all of these behaviors in one article, our study is limited to criminal law. In the article, after surveying the classical opinions about criminal capacity and the data revealed by positive sciences such as the endocrinology, development psychology, clinical psychology, juristic psychology the idea of sexual maturity and contentment in criminal law was questioned; it is presented that it is possible to produce a concept in the form of criminal majority and an on the content. In the study, both the legal approach of determining the age for criminal capacity and preventing criminal investigation to the individual before this age and the approach to leave the determination of criminal responsibility to the judge were used. In studies on the development stages and characteristics that we use, the development of sexual average is identified as about 14 for particular of Turkey. It starts to become stable after completed the age of 14 with spiritual disorder. Skills such as managing behavior and acting independently are observed in later stages of development due to the latest maturation of the frontal lobe, which is the executive center of the brain. In our paper, in the light of these information the issues of criminal capacity and remission were handled.