13 Ağustos 1822’de meydana gelen deprem Ölü Deniz Fayı ile Doğu Anadolu Fayı’nın kesişme noktasında bulunan başta Antakya olmak üzere Halep, Ayıntab gibi kentleri yerle bir etmiş, en az 20.000 kişinin ölümüne, birçok ev, cami, medrese ve köprünün de yıkılmasına yol açmıştır. Depremi izleyen günlerde gerçekleşen artçı sarsıntılar ve baş gösteren salgın hastalıklar nedeniyle ölümler artmış, özellikle Halep’in nüfusunda büyük bir azalma olmuştur. Her ne kadar bölgedeki kentlerde ticari çıkarları ve temsilcileri bulunan İngiltere, Levant Şirketi aracılığıyla depreme maruz kalmış insanlara çeşitli aralıklarla yardımda bulunmuşsa da yapılan bu yardımlar yeterli olmamıştır. Depremin etkisi ileriki yıllarda da hissedilmiş, yıkılan kentler, ekonomik ve sosyal çalkantılar nedeniyle uzunca bir süre kendini toparlayamamıştır
Occurred on 13 August 1822, the earthquake ruined the cities of Antakya, Halep and Ayıntap that situated at the intersection of the fault lines of the Red Sea and the Eastern Anatolia. The victims of this earthquake were almost 20.000 and this great disaster dismantled so many houses, mosques, madrasahs and bridges. The dead toll was increased in subsequent days because of the rare earthquakes and epidemic diseases. Especially Halep experienced a great fall in its population. Even though the earthquake victims were sporadically relieved through the British Levant Company by those who had representatives and interests on the cities, their aids were not adequate. Actually the earthquake’s effects were felt in the following years. The ruined cities for a long period could not be able to recover themselves because of the economic and social upheavals.